Tavsiye film: İşe Yarar Bir Şey by Pelin Esmer

Senaristliğini Pelin Esmer ve Barış Bıçakçı’nın,  yönetmen koltuğunda  da Pelin Esmer’in oturduğu, Başak Köklükaya ve Öykü Karayel’in başrollerde yer aldığı film.

Hikâye trende başlar. Sonra trenin koridorlarını,  koskocaman pencerelerinden görünen kentleri izleriz. Akıp giden tren değil şehirlermiş gibi. Leyla yemek salonunda bira içiyor pencereden akıp giden şehirleri izliyor.   Gülten Akın’ın Kırmızı Karanfil’ini okuyor. Bir ara garson gelip perdeyi örtüyor. Leyla "neden kapattınız" diye sorduğunda.  "Taş atarlar." diye cevap veriyor.

“Bu güz öleceğim. bütün işlerimi bitirdim

Derede yıkandım, cevize tırmandım. kuş ürküttüm”

“Ah, kimselerin vakti yok

Durup ince şeyleri anlamaya”

“Sürgündür o kadın hayata sonsuz isyanlarıyla

Git, gidemez. Dur, duramaz. Oysa

İnsanın gidip durmaya belli bir noktası olmalı”

  

“Kırmızı, yeşil, mavi, turuncu. Ben turuncuyum ve hiçbir şey turuncuyla kafiyeli değil” (KjerstiSkomsvold, Hızlandıkça Azalıyorum)

Leyla Cortazar’ın “Bir Sarı Çiçek” öyküsü

“Çiçek güzeldi, çok güzel bir çiçekti. Ve ben lanetlenmiştim. Çünkü günlerden bir gün ölecektim hem de temelli. Çiçek güzeldi, gelecekte insanlar için her zaman çiçekler olacaktı. Birden damdan düşercesine hiçi anladım, hiçliği demek istiyorum, hiç.

(…)

Oysa ölecektim. Luc zaten ölmüştü, bizler için bir daha hiç çiçek olmayacaktı, bir daha hiçbir şey olmayacaktı, hiç ama hiçbir şey, hiçlik de buydu işte. Bir daha hiç çiçek olmaması.”

 

filmin senaristlerinden Barış Bıçakçı’dan bir şiir dinliyoruz filmin sonunda

“Biz satranç oyuncusuyuz sevgilim,

Üzerimizde kara bir leke

Biz satranç oyuncusuyuz.

İnanmıyoruz ceketlerin düğmelerine,

İnanmıyoruz takvimleri savurarak gelen geleceğe

İşte yitirdik bütün taşlarımızı

Darmadağınık oyun tahtası.

Bir tek şahımız kaldı sevgilim

O da evli iki çocuk babası.

Kelimeler önümüze çıkıyor sevgilim

Uykumuzu bölüyor burdan çocukluğumuza kadar,

Burdan çocukluğumuza kadar bir telaş…

İçi boş kuşları kovalıyoruz,

Hep bir sebep arıyoruz herkese küsmek için.

Hemen o cumartesi buluyoruz, hemen o pazar.”  

"Beni çocukken bir fotoğraftan çağırdılar. Vardığımda hüzünlü bir genç kadındım"